22.07.2025 |
![]() Günümüz toplumunda hızla yayılan bir sorun haline gelen dijital bağımlılık, bireyin dijital cihazları veya internet içeriklerini kontrolsüz ve aşırı kullanması olarak tanımlanıyor. Anadolu Sağlık Merkezi Hastanesi’nden Uzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, bu sorunun kişinin günlük yaşamını, sosyal ilişkilerini, akademik ve mesleki işlevselliğini olumsuz etkileyebilecek ciddi bir problem olduğuna dikkat çekiyor. Tezel, "Sosyal medyada, video oyunları, arkadaşlık uygulamaları, çevrim içi araştırma, alışveriş, haber takibi gibi kontrollü tüketildiği zaman fayda sağlayabilecek kullanımları, bağımlılıktan korunarak sürdürmek önemli" dedi. Dijital Bağımlılığın Beyin Üzerindeki EtkileriUzman Psikolog Ezgi Dokuzlu Tezel, dijital bağımlılığın nöropsikolojik bir sorun olduğunu ve beynin ödül işleme, dürtü kontrolü ve duygusal düzenleme gibi temel işlevlerinden sorumlu bölgelerini etkilediğini belirtiyor. Dijital içeriklerin beyindeki dopamin salınımını sürekli teşvik ederek kısa vadeli haz beklentisini artırdığını ifade eden Tezel, bunun zamanla odaklanma, ruh hali düzenleme ve sağlıklı ilişkiler kurma becerilerini zayıflattığını vurguladı. Tezel'in açıklamasına göre, beynin en çok etkilenen bölgelerinden biri olan karar verme ve öz denetimden sorumlu prefrontal korteks, dijital bağımlılarda hem yapısal hem de işlevsel olarak zayıflıyor. Ayrıca duygusal tepkiler açısından amigdala, dikkat ve çoklu görev becerileri noktasında da parietal lob zarar görüyor. Bu değişimlerin dikkat süresini kısalttığı ve odaklanma güçlüğüne yol açtığına dikkat çeken Tezel, dijital bağımlılığın erken fark edilerek önüne geçilmesinin, beyin sağlığı açısından kritik olduğunu söyledi. Sosyal İlişkiler ve Verimlilik Üzerindeki Olumsuz EtkileriAşırı dijital kullanımının, bireyleri çevrim içi etkileşimlere öncelik verir hale getirebileceğini belirten Tezel, bu durumun aile üyeleri, arkadaşlar ve partnerlerle yüz yüze iletişimin ve birlikte geçirilen kaliteli zamanın azalmasına yol açarak ilişkilerde çatışmalara neden olabileceği uyarısında bulundu. Teknoloji her ne kadar sosyal bağları güçlendirme potansiyeli taşısa da, dozunun kaçırılması durumunda kişinin sanal dünyaya yoğunlaşarak sosyal bağlarının zayıflamasına ve yalnız hissetmesine yol açabileceğini ifade etti. Buna ek olarak, akademik, mesleki ve kişisel alanlarda erteleme, dikkat dağınıklığı ve verimlilik kaybının da gözlemlenebileceğini ekledi. En Riskli Grup: 9-18 Yaş Arası Çocuklar ve ErgenlerDijital bağımlılığın en çok çocukları ve ergenleri etkilediğini belirten Tezel, özellikle bilişsel gelişimini henüz tamamlamamış 9-18 yaş arası grubun, dürtü kontrolü ve öz denetim becerisi yeteri kadar olgunlaşmadığı için dijital uyaranlara karşı daha hassas olduğunu vurguladı. Bu yaş grubunda sosyal medya, oyun ve çevrim içi etkileşimlere yönelik yüksek ilginin bağımlılık riskini artırdığını kaydetti. Yetişkinlerde de dijital bağımlılık görülebilse de, gelişmiş otokontrol becerileri sayesinde riskin daha düşük olduğunu dile getirdi. Yapılan çalışmaların, özellikle 10-15 yaş arası bireylerde hafıza ve karar verme gibi aktif düşünme süreçlerinden sorumlu yürütücü kontrol ağına ait beyin bölgelerinde işlevsel bağlantıların genel olarak azaldığını ortaya koyduğunu belirten Tezel, hem dijital araçlara bağımlı hem de çalışan ebeveynlere sahip ergenlerin daha yüksek risk taşıdığını ifade etti. Uyku Düzeni ve Öz Güven Üzerindeki EtkileriTezel, yapılan bir çalışmaya göre teknoloji bağımlılarının uyku problemi yaşama olasılığının, bağımlı olmayan bireylere kıyasla 2,2 kat daha yüksek olduğunu paylaştı. Aynı araştırmanın, bağımlı bireylerin uyku süresinin normal bireylere göre daha sağlıksız ve kısa olduğunu gösterdiğini aktardı. Sosyal medya kullanımının gençler arasındaki artışının, özellikle genç kızların öz güveni ve beden memnuniyetini de zedelediğine dikkat çeken Tezel, bazı araştırmaların medya içeriklerinin beden memnuniyetsizliği ve yeme bozukluklarıyla ilişkili olduğunu gösterdiğini belirtti. Ayrıca bazı içeriklerin; kıyaslama, kendini-yaşantısını-bedenini beğenmeme, suçlama, öz değer eksiklikleri, öfke ve motivasyon düşüklüğüne sebep olabileceğini ortaya koydu. |
Gönderen: journal 837 defa okundu |
Son Haberler | |
![]() |
Anadolu Üniversitesi Yunus Emre Sağlık Hizmetleri Meslek Yüksekokulu |
![]() |
Kulakların Pası Silindi: Gelecek Partisi’nden Katı Atık Bedellerine Sert Çizik! |
![]() |
Eskişehir OSB’de Çalışan Gençler Futbol Turnuvasında Buluştu: Şampiyon Nanotech |
![]() |
Eskişehirspor, Yeni Sezon Hazırlıklarına Başladı |
![]() |
Eskişehir’de Turizm Anlayışında Radikal Değişim |
![]() |
ETİ Lifalif 6. Uluslararası Eskişehir Yarı Maratonu Nedeniyle Bazı Yollar Trafiğe Kapatılacak |
![]() |
Büyük Eskişehirspor’a Hoş Geldin Egemen Günce |
![]() |
Okan Sarı Yeniden Eskişehirspor’da! Şampiyonluk Kadrosu Güçleniyor |
![]() |
Yaz Tatilinde Havuz Tehlikesine Dikkat! Çocukları Bekleyen 8 Risk ve Korunma Yolları |
![]() |
BEBKA 2025 Yılı Teknik Destek Programı Mayıs-Haziran Dönemi Sonuçları Açıklandı |